Belediyede Genel Koordinatör Ne Demek?
Bazen hayat, bir an gelir, karşına yeni bir kelime çıkar ve bu kelime senin dünyanı bir anda değiştirir. İşte benim için “belediyede genel koordinatör” tam olarak böyle bir kelimeydi. Kayseri’de, yaşadığım şehrin küçük ama neşeli dünyasında her şey gündelik, sıradan ve stabil görünüyordu. Ama bir gün bir arkadaşımın iş görüşmesi hakkında yaptığı sohbetin içinde bu terimi duyduğumda, her şeyin nasıl değişeceğini bilmiyordum.
Yeni Başlangıçlar ve İlk Şok
Herkes gibi ben de iş dünyasında bir yere gelmek istiyordum. Ama ne kadar çabalasam da, o ilk adımı atmak, o korkutucu kapıyı aralamak her zaman daha zor gelirdi. O sabah Kayseri’de güneş henüz doğmamışken, sabah kahvemi alıp ofise gitmeye hazırlanıyordum. Yolda, telefonumda sürekli açıp kapattığım sosyal medya hesaplarımdan birinde, bir arkadaşımın belediyede genel koordinatörlük pozisyonu için başvurduğunu okudum. Ne demekti bu? “Genel koordinatör” gerçekten ne iş yapar? İlk başta bu kelimeyi kafamda çok büyüttüm.
Her şey, iş dünyasının içinde bir anlam arayışıydı. Belediyede genel koordinatör ne demekti, sorusuyla beynimde dönüp duruyordum. İnsanlar sabahları işe gitmek için kalkar, kahvaltı yapar, işe giderdi; ama ben o an hissetmiştim ki, kelimeler bir insanın hayatını birden değiştirirdi. İşte o anda içinde bulunduğum duyguyu kelimelerle tanımlamak çok zordu. Hem bir heyecan vardı, hem de bir tür hayal kırıklığı. “Genel koordinatör” gibi bir pozisyon, sıradan biri için ulaşılmaz bir şey gibi görünüyordu. Ama ben bir umutla, biraz da cesaretle bu terimi öğrenmeye karar verdim.
Duygusal Bir Kaos: İşin Gerçek Yüzü
Ertesi gün, belediyede genel koordinatörlük pozisyonunun ne olduğunu öğrenmeye karar verdim. İşin içine girmemle girmemem arasında bir tür içsel mücadele vardı. “Bu iş aslında kimseye görünmeyen ama önemli bir iş” diyordu bir yandan içimdeki ses. Ancak o kadar çok soru vardı ki kafamda: Belediyede bu kadar geniş bir sorumluluğa sahip biri ne kadar mutlu olabilir? Ne kadar baskı altında olabilir? Kafamdaki ses, “Zorlukları kabul eder misin?” diyordu.
Belediyede genel koordinatör, aslında o kadar da basit bir iş değildi. Hem liderlik hem de yönetim becerileri gerektiriyordu. O gün, belediye binasında tanıştığım birkaç kişiden, bu pozisyonun görevlerini dinlerken içimden bir hüzün dalgası geçti. Herkesin gözüne baksam da, yüzlerinden tek bir ifade okuyamadım. Sadece işlerini yapıyormuş gibiydiler. Belediye projelerinin yönetimi, farklı birimler arasındaki koordinasyonu sağlamak, bütçe ve zaman yönetimini takip etmek gibi büyük sorumlulukları vardı. Ama içimdeki insan, “Bu işin içinde mutluluk olabilir mi?” diye hep soruyordu.
Evet, o an hissettiğim, umutsuzluktu. İnsanlar bir yandan bu işi sahipleniyor, bir yandan da endişeyle bu büyük sorumluluğu omuzluyordu. Bir yanda halkla iletişimde olmak, diğer yanda ise çalışanlar arasında denge kurmak, gerçekten çok zor bir şeydi. Ve daha da önemlisi, halkın gözündeki o idealist beklentilerle yüzleşmek… Bunları düşünmek bile beni yoruyordu. Ama öte yandan bir umut vardı; bu kadar sorumluluğun, bu kadar derdin içinde, insanın kendini ve çevresini iyileştirme gücünü bulabileceği de bir yer vardı. Belki de bu işin en güzel yanı buydu.
Sonunda Fark Edilen Gerçek: Umut ve Gerçekçilik Arasında
Bir hafta boyunca, belediyede genel koordinatör olmanın anlamını araştırdım. İlk başta büyük bir anlam yüklemiştim, ama her şeyin içinde bir denge olduğunu fark ettim. İyi bir lider olmak, aynı zamanda güçlü bir yönetici olmayı gerektiriyor. Fakat bu sorumluluğu almak, sadece resmi işler yapmak değil, insana dokunmak da demekti. O zamanlar kafamda oluşan karamsar düşüncelerden sıyrılmaya başladım. Bu işi yapmak isteyen biri için, halkın içinde yer alarak, onların sorunlarını duyup çözüm üretmek bir nevi yaşam biçimi haline gelebilir.
Bir anda hayatımda o kadar çok şeyin değiştiğini hissettim ki, ne kadar heyecanlansam da, yavaşça bu işin içindeki duygusal gerçekliği anlamaya başlamıştım. Belediye projelerinin insan hayatına etkisi büyük olabilir. O zaman bir umut doğuyordu: Bu tür görevler sadece meslek değil, bir tür gönüllü sorumluluk da taşıyordu.
Sonuç Olarak: İnsanlık ve İleriye Bakış
Belediyede genel koordinatör olmak, görünmeyen bir kahramanlık gibiydi. Bu pozisyon, sadece iş yapmak değil, aynı zamanda insanlara dokunabilmek, şehri daha iyi bir yer haline getirmek için çok büyük bir sorumluluk taşıyor. O an fark ettim ki, içimdeki heyecan ve umut hala güçlüydü, ama gerçekçi olmak da gerekiyordu. Zorluklar ve sorumluluklar hep var ama bu işi yapanların gözlerindeki ışığı gördüm ve bir şeyler değişti. Belediye işlerinin ve genel koordinatörlük pozisyonunun, hem zorlu hem de tatmin edici bir yolculuk olduğunu fark ettim. O gün, hayatımda belki de “şu iş”in ne demek olduğuna dair son bir parça daha anlamış oldum.